Bilgi ÇağıEditörün SeçimiFeminetYazılar

Kadının Adı Var mı?

Yazarımız Figen Onur, neden kadınlar siyasetle uğraşmıyor sorusu üzerinden Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunu irdeliyor.

Utanılacak durumdayız

“Neden kadınlar siyasetle uğraşmıyor?” Bu soruyu kendime çok kez sormuşumdur. Ben de onlardan biriyim. “Siyasetle işim olmaz”… Anlamam, uğraşamam, vaktim yok, param yok… Sonuçta ben bir gazeteciyim, benim işim araştırmak, okumak, yazı yazmak… Taraf tutmak gibi olur, ben gözlemlerim… Başkaları yapsın, ben hepsini desteklerim… Benim bahanelerim bunlar. Sizinki ne?

Kendimce araştırdım, sordum. Bu konuda yazılmış bilimsel makaleleri, araştırmaları inceledim. Çevremdeki başarılı kariyer sahibi kadınlara sordum. Ev kadınına da, emeklisine de, öğrencisine de… Hepsinin ortak söylediği şu: “Siyaset erkek işi, biz onlar gibi çirkef olamayız, uğraşamayız. Kavga edemeyiz”… Ne acı… Toplumumuzda genel bir kanı oluşmuş: Siyaset=Kavga…

Bir kadının kaç şapkası var?

Bir de kadına öyle yükler yüklenmiş ki, saçını tarayıp rujunu süreni bile tebrik etmek lazım. Allah kadını yaratırken hamuruna bol sabır, bol uykusuzluk, çok çalışma, pratik olma… Doldurmuş da doldurmuş…  Yoksa bu kadar işin altından nasıl kalkardı ki. Bence her kadın adeta “Süper kadın”… Erkekler alınmasın, istisnalar da kaideyi bozmaz. Ama gerçek bu… Çevremdeki kadınlara bakıyorum kollarının altı şapka dolu. Birini çıkarıp birini takıyorlar. Bir şapka ev kadını, bir şapka eş, bir şapka anne, bir şapka iş kadını… Bu en klasiği, daha daha olanları da var. Yorulmuyorlar, enerjileri tükenmiyor, isyan etmiyorlar. Herkesi mutlu etmek için sürekli kendilerinden veriyorlar ve bundan da mutlu oluyorlar… İşte ben bu kadınlara sesleniyorum. Hazır eliniz kolunuz doluyken bir şapka daha ekleyin, siyasete girin. Emeklilik planlarınız varsa kariyerinizdeki çalışma hırsını siyasete yöneltin. Çocuklar büyümüş, işler düzene girmiş olacak.

Bu rakamlara bakın, yorumu size bırakıyorum

BM Kadının Siyasete Katılım Oranı 2012 Raporu’na göre, Türkiye: 96 ülkelik listede 90. sırada. Ben utandım, ama daha çok da üzüldüm. Birçok Avrupa ülkesinden bile önce seçme ve seçilme hakkını elde eden Türk kadını… Hak ettiğin yer bu mu? Teknoloji uçuyor, akıllı telefon, internet vs kullanımında ilk sıralardayız ama kadın hakları kaplumbağa hızıyla yol alıyor. Hatta ara sıra mehter marşına takılıp geri adımlar da atıyor.

Pozitif Ayrımcılık şart

Her şeyde olduğu gibi siyasette ipler erkeklerin elinde. Listelerde kadınları hep alt sıralara yazıyorlar. Seçilme şansları o kadar az ki… Sanki “Bak kadınları da listeye koyduk ama seçilemediler, ne yapalım” bahanesi öne sürülüyor hep. Yemezler. Koy üst sıralara bak nasıl artıyor sayı. Pozitif ayrımcılık şart. Yoksa korkarım yakın bir zamanda mecliste kadın sayısı parmakla gösterilecek, biz de ülkece listenin en altına ineceğiz. İki ülke kalmış zaten, sık dişini erkek siyasetçi, sil kadını siyasetten tamamen…

Türkiye’de bu konuda yıllardır çalışan bir dernek var: KA.DER yani Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği. Gerçekten başarılı işlere imza atıyorlar, uğraşıyorlar, çalışıyorlar. Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış. Seçimler ufukta, şimdiden düşünün taşının ve kolları sıvayın kızlar derim.www.ka-der.org adresine girin, arayın, öğrenin. Mecliste daha fazla topuklu ayakkabı sesi duymak, daha çok kadın görmek istiyoruz. Siyasete kadın eli değmeli artık… 

Rakamlar ne diyor?

• 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri’nde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki koltukların ancak yüzde 14.3’ü kadınlar tarafından doldurulabildi. Sevinmek gerek, tarihimizin en yüksek oranı, umut var)

• Hükümette 25 erkek, 1 kadın bakan bulunmakta. Şimdi bu bir rakamının altını çizip kırmızıya boyamak ve çiçeklerle süslemek geldi içimden. 25’e karşı 1…

• Türkiye’de 2 bin 898 erkek belediye başkanı, 26 kadın belediye başkanı var. Kadınların 111,46 katı.

• 80 erkek vali, 1 kadın vali görev yapmakta. Bir bakan ve bir valimiz var… Ne mutlu bize.

• 98 erkek rektör, 5 kadın rektör bulunmakta.

• 185 büyükelçiden sadece 21’i kadın.

• 34145 erkek muhtar, 65 kadın muhtar bulunmaktadır.

• Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nda, Yargıtay’da ve Sayıştay’da ise hiç kadın yok.

• DİSK, TÜRKİŞ, HAK-İŞ, KAMU-SEN, MEMUR-SEN, TOBB, MÜSİAD, TZOB, TESK yönetim kurullarında da kadın üye yok. Şimdi bu dernekler hep hak hukuk eşitlik derler ama iş kadın-erkek eşitliğine gelince dut yemiş bülbüle dönerler.

(Bu arada istatistik bilgilerin kaynağı: KA.DER) Ve Türkiye toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde sondan 14. sırada… Eşitsizlik diz boyu. Nüfusunun yarısı kadın olan bir ülkede yaşayıp, birçok Avrupa ülkesinden ve Amerika’dan önce seçme ve seçilme hakkı almış Türk kadının bu hazin tablosunu görünce üzülmediniz mi sizde? Haydi kadınlar girin internete araştırın, siyasete adım atın. Beyler sizden de tam destek bekliyoruz.

(9 Eylül 2013 Pazartesi, Bilgi Çağı – Figen Onur)