LifestyleRöportaj

İzmir, sağlık turizminin başkenti olmaya aday

Hem doğal güzellikleri hem de tarihi zenginliğiyle turizm sektörünün gözde kentlerinden olan İzmir, şimdi de sağlık turizminde söz sahibi olmaya hazırlanıyor...

Ege’nin incisi, turizmin gözbebeği İzmir… Oraya yaz erken gelir, geç gider. Her mevsim İzmir’i ziyaret etmek için bir bahane vardır. Yazın denizi güneşi, baharda festivalleri tarihi yerleri, kışın kongre ve seminerleri, fuarları…

Şimdi İzmir turizm yelpazesini iyice geliştirip sağlık turizminin marka kenti olmayı hedefliyor. Bir anlamda, gelecekte sağlık turizminin başkenti olmaya en güçlü aday. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ile İzmir’in sağlık turizmi potansiyeli ve hedefleri üzerine konuştuk.

İzmir’i sağlık turizminin marka kenti yapmayı hedefliyorsunuz. İzmir’in potansiyeli nedir? 

Sağlık turizminde altyapıyı değerlendirirken iki yönlü bakmak lazım, hem sağlık tesisleri açısından hem de o kentin turizm altyapısı açısından. Sağlık tesisleri yönünden baktığımızda son yıllarda İzmir’de sağlık yatırımlarının hızla arttığı görülecektir.

İzmir’de, 24’ü özel, 33’ü devlet, eğitim ve araştırma hastanesi ve üniversite hastanesi olmak üzere toplam 57 hastane var. Bu hastaneler toplam 11 bin 414 yatağa sahip. Türkiye’de ise bin 483 hastane, 200 bin 72 yatak sayısı bulunmaktadır. İzmir’de JCI ile akredite edilmiş 3 hastane bulunduğunu hatırlatmak isterim.

Bunların yanı sıra kentimizde 7’si özel olmak üzere 12 ağız ve diş sağlığı merkezi, 77 ağız ve diş sağlığı polikliniği, 860 diş hekimi muayenehanesi, 56 dal merkezi, 30 tıp merkezi, 566 hekim muayenehanesi, 40 Poliklinik hizmet veriyor.

HEM HAVASI HEM SUYU

Başka avantajları var mı?

İzmir termal kaynaklarının sayısı bakımından, Türkiye’nin önde gelen illerinden biri… Denize kıyısı bulunan bir kent konumunda olması ve kaynakların çok derinde olmaması, İzmir’e termal turizmde avantaj sağlıyor.

İzmir’de 7 adet termal tesis, ayrıca 4 adet yatırım belgeli termal tesis bulunuyor. Balçova ve Çeşme’de bulunan termal kaynaklardan yararlanmak isteyen kişiler, uluslararası standartlardaki modern tesislerde konaklama hizmeti de alabiliyor. Ayrıca Bayındır, Bergama, Menemen, Urla, Seferihisar, Bayındır ilçelerimizde de termal turizmi için önemli olan şifalı sular bulunuyor. Özellikle kuzey ülkelerinden tekerlekli sandalye, koltuk değnekleri ile kentimize gelen turistler, yürüyerek ülkelerine dönüyorlar.

Sağlık turizminin ikinci ayağını oluşturan turizme baktığımızda ise İzmir’in altyapısını anlatmaya çok fazla gerek yok. 300 gün güneşli iklimi, tarihi ve doğal zenginlikleri, her geçen gün sayısı artan kent otelleri, 50’ye yakın ülkeye yapılan direkt uçuş, yenilenen havalimanı ile tam bir tatil cenneti olan İzmir, sağlık turizmi için de her şeye sahip.

İzmir’in sağlık turizminde pazar payı ve hedefi nedir?

Türkiye’nin 2023 yılında sağlık turizmi hedefi yıllık 1 milyon yabancı hasta ve 20 milyar dolar sağlık turizmi geliri elde etmek. 300 gün güneşli iklimi, çok başarılı kamu ve özel hastaneleri ile devamlı gelişen sağlık kuruluşları ile İzmir de bu pastadan aldığı pay olması gereken seviyede değil. Hedefimiz çitayı yükseltmek.

İzmir’in sağlık turizminde atılım yapmak için İnciraltı bölgesinin potansiyelini mutlaka değerlendirilmesi gerek. Bu bölgede; yapılacak hastane, sağlık merkezleri ve bunlara yönelik konaklama tesisleri ile İnciraltı sağlık kampusu haline getirilebilir.

En çok hangi dallara talep var?

Sağlık turistleri İzmir’e en çok kardiyoloji, onkoloji, beyin cerrahi, göz, plastik cerrahi, diş, ortopedi dallarında hizmet almak için geliyorlar. Ayrıca; İzmir başta Balçova’dakiler olmak üzere sahip olduğu termal kaynaklar İskandinav ülkelerinden de büyük rağbet görüyor.

YAŞLI TURİZMİ ÖNEMLİ

Sağlık turizmini geliştirmek için neler yapılabilir?

Özellikle 2010 yılından sonra; ülkemizde sağlıkta dönüşüm programının da etkisi ile Sağlık serbest bölgelerinin kurulmasına ilişkin mevzuat çalışmaları yapıldı. Bu çok olumlu bir adım oldu ve bunun sonucunda, Maliye Bakanlığı tarafından sağlık turizminin geliştirilmesi için vergisel bir takım avantajlar getirilmesi söz konusu oldu.

Yakın bir zamana kadar ülkemizde sağlık turizmi denildiğinde akla hemen termal turizm ve medikal turizm geliyordu. Ancak; son yıllarda sağlık turizmi kapsamında üçüncü dal olarak Yaşlı ve Engelli Turizmi de girdi.

Türkiye, termal kaynaklar açısından da çok şanslı. Ege Bölgesi de dahil olmak üzere her bölgemizde termal kaynaklar bulunuyor. Ancak; sahip olduğumuz sıcak su kaynaklarımızı turizme tam olarak hizmet eder şekilde kullandığımızı belirtmek mümkün değil. Nitekim sıcak su kaynaklarımızın çoğu ülkemizde hala; çermik, kaplıca kültürü ile kullanılıyor.

Diğer ülkelerde durum nedir?

Dünyada, Panama, Brezilya, Costa Rica, Macarsitan, Malezya, Hindistan, Ürdün, Tayland, Singapur, Kuzey Kore, Almanya sağlık turizminin en yoğun olduğu yerler. Türkiye de bu ülkeler arasına girmeye aday.

Malezya, Hindistan, İran, Ürdün, Mısır ve Kuzey Kore’de Sağlık Bakanlığı bünyesinde; Tayland ve Singapur’da da Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Sağlık Turizmi Birimleri var. Bu örnekler aslında bize çok şey anlatıyor.

Peki nasıl atılım yapılacak?

Ülkemizde sağlık turizminde ivme kazanabilmemiz için; turizm sektörünü ilgilendiren tüm kurum ve kuruluşlar ile ilgili sağlık kuruluşlarının işbirliği yapması gerekiyor.

Bu noktada; Sağlık ve Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere diğer ilgili bakanlıklar ile sağlık kurumları, seyahat acentaları, ulaştırma şirketleri, bilgi ve iletişim sektörü, bankacılık sektörü, konaklama ve eğlence sektörü ve inşaat sektörünün bu konuda paydaş olması ve işbirliği yapması gerekir.

Mesela?

Öncelikle bir Ulusal Sağlık Turizmi Politikası oluşturulmalı. Sağlık ve yabancı dil bilgisi yeterli ve fakat turizm ve iletişim yeteneği de kuvvetli olan hastabakıcı, sağlık teknikeri gibi ara elemanların yetiştirilmeli ve bunlara kolay istihdam imkanı yaratılmalı.

Sağlık turizmi envanterinin çıkarılarak, potansiyelimizin yurt dışında etkin tanıtımı yapılmalı. Sağlık turizmi yapacak kurumlara ilişkin standartların belirlenmeli. Bu alandaki yurt içi ve yurt dışı toplantı, kongre ve organizasyonlara katılım sağlanmalı.

En önemlisi ise Sağlık Turizmine ait mevzuat düzenlemeleri hayata geçirilmeli.

ABD’de yaşayan Türkler Türkiye’ye gelip hem tatil, aile ziyareti hem de sağlık işlerini halletmek istiyorlar. Nasıl yol gösterilebilir?

Amerikalı turistler ülkemiz turizmindeki turist profilinin çeşitlendirilmesi noktasında son derece önemli. Türkiye’deki sağlık hizmetlerinin ABD’ye nazaran çok daha uygun fiyatlarla alınabileceği bir gerçek. Bunun için ABD’ye yönelik özel bir sağlık turizmi çalışması, tanıtımı yapılmalı.

Özellikle Amerika’da yaşayan Türklerin tatillerini ülkemizde geçirmeleri, aynı zamanda da ailelerini görüp, tedavi olmalarının sağlanması için; Amerika’daki sosyal güvenlik kurumu ile Türkiye’deki sosyal güvenlik kurumunun benzer mevzuat çalışmaları ile uyumlaştırılması, Amerikalı doktorların Türkiye’deki sağlık kuruluşlarına sevk yapmalarına imkan tanınması ve Türkiye’de oluşan sağlık giderlerinin Amerikan Sosyal Güvenlik Kurumunca da ödenmesi gerektiğini düşünüyorum.

ABD heyeti İzmir’i ziyaret etti ve bir takım görüşmeler oldu. Bunun  sonucunda olumlu adımlar atıldı mı? 

Geçtiğimiz mayıs ayında, İzmir’e ABD Ticaret Bakan Yardımcısı Arun Kumar ve beraberindeki Medikal Teknolojiler Sektöründen Amerikalı işadamlarını ağırladık. Medikal Teknolojiler Sektöründe dünyada söz sahibi 17 Firmanın yetkililerinin İzmir’e gelişi büyük önem taşıyor.

Çünkü bu firmalar Medikal Teknoloji konusunda yatırım imkânlarını araştırmak ve ortaklık görüşmelerinde bulunmak için şehrimize geldiler. İzmirli firmalarla çok sayıda ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdiler.

İzmir tarafından da ABD’li firmalara yoğun ilgi vardı.

Ben görüşmeleri izledim. ABD’li firmalar İzmir ve Türkiye’nin sağlık turizmi ile sağlık sektörü açısından potansiyelinin, zenginliklerinin tahmin ettiklerinden fazla olduğunu söylediler. Bu görüşmeler neticesinde oluşturulan işbirliklerinin somut sonuçlarını önümüzdeki aylarda hep beraber göreceğiz.

Önemli olan Amerikalı firmalar tarafından gerçekleştirilen bu ziyaretin,  İzmir’in sağlık sektöründe taşıdığı potansiyelin keşfedilmeye başlandığının kanıtı olması. Şehrimizin sağlık sektöründeki güçlü potansiyeli, ABD’nin teknoloji ve finansman gücü ile birleştiğinde ortaya çıkacak olan işbirliğinin verimli ve uzun vadeli olacağına inanıyorum.

(24 Haziran2014, Posta212 Gazetesi – Figen Onur)