Üzüm bağlarıyla bezenmiş bir ada
Genelde yaz aylarında çok fazla kalabalık olmayan Bozcaada, deniz uçağı ulaşımının da olması nedeniyle, son yıllarda giderek daha popüler hale geldi…
Bağ bozumu denildiğinde aklıma hep Bozcaada gelir. Bozcaada; üzüm bağları arasındaki evleri, balık ve ev şarabıyla ünlüdür. Sokakları rengarenk begomviller, zakkum ve akşamsefaları…
MOTOSİKLETLE ADA YOLCULUĞU
Önce araba dedik, sonra motosiklet ile gitmeye karar verdik. Google Map’dan yol haritalarına bakıldı, internetten rezervasyonlar yapıldı. Ertesi sabah yola çıkacağız. Sabahın 6’sında güneş yavaşça yükselirken Her zamanki gibi bir şey unutarak daha motora binmeden üç beş kere eve girip çıkıp sonunda gaza basıyorum. Maslak buluşma noktamız. Tabii ki yine en son gelen benim. Son kontroller yapıldıktan sonra yola çıkıyoruz. Maslak’tan TEM’e giriyoruz ve Edirne tabelalarını takip etmeye başlıyoruz. Trafik fazla yoğun değil. Yaklaşık 1 saat sonra Tekirdağ çıkışına varıyoruz. Hava ısınmaya başlıyor. Midem açım diye çığlıklar atarken, sonunda kahvaltı molası veriyoruz. Deniz kenarında güzel bir kahvaltı. Her zaman söylerim iyi bir tatil, yolda başlar. Ardından yola devam. talkara-Keşan tabelalarını takip ederek Gelibolu’ya varmayı hedefliyoruz. Buradan Gelibolu-Lapseki feribotuna biniyoruz. Lapseki’den Geyikli’ye gidip, Bozcaada feribotuna yetişeceğiz. Yol çok güzel. Ama baştan karar verdik, yolda her şeyin resmini çekip vakit kaybetmek yok. Geyikli’den yaklaşık yarım saatlik bir yolculuk yapıyoruz. Tertemiz deniz havasında yolculuğun ne kadar sürdüğünü bile anlayamadan karşıda ada gözüküyor. Feribottan inip yola devam edyoruz. Merkezin biraz dışında, üzüm bağlarının arasındaki pansiyonumuza varıp üzerimizi değiştirdikten sonra kendimizi derin sulara atıyoruz.
BUNLARI MUTLAKA YAPIN
ŞARAP: Bozcaada, adeta üzeri üzümle kaplı bir ada… Bol bol üzüm yiyip, ev şarabı tatmadan adadan ayrılmayın.
BALIK: Adada her türlü lezzeti tadabileceğiniz restoranlar mevcut. Ama size tavsiyem Ege balıklarını tercih etmeniz.
KÖY KAHVALTISI: Güneşte pişmiş reçel, ada otlarından yapılan omletler, tereyağ, peynir çeşitleri. Güne iyi başlamanın en iyi yolu.
Önce koyları gezip, ardından şarap fabrikalarında şarap tadımı yapın. Buraları da mutlaka ziyaret edin: Bozcaada Kalesi, Yeni Kale, Alaybey Camii, Ayazma, Ada’nın en yüksek noktası olan Göztepe, Bozcaada Müzesi. Bisiklet kiralayıp adayı gezebilirsiniz. Deniz sporlarını sevenler için de sahilde çeşitli aktiviteler mevcut.
ADANIN TARİHİ
Türkiye’nin üç büyük adasından biri olan Bozcaada’nın yüzölçümü 40 kilometrekare, Anakara’ya 6 kilometre uzaklıktadır. Türklerin adayla ilk bağlantısı, Aydınoğlu Umur Bey’in İzmir’i fethettikten sonra 1328’de 8 gemilik bir filosuyla Bizans yönetimindeki Bozcaada’ya gelerek yağmalaması oldu. Bu dönemde Venedik ve Cenevizliler, ticari faaliyetlerine yararlı olacağı düşüncesiyle adayı ele geçirmek için bir rekabet içine girdiler. 1377’de Bizans İmparatoru, askeri yardım karşılığında adayı Venedik’e verdi. Ancak, Ceneviz’in buna tepki göstermesi üzerine Venedik ile aralarında çatışma başladı ve yapılan anlaşma sonucu Venedikliler adayı boşalttı. Ada uzun süre boş kaldı. İspanyol seyyah Clavijo, 1403’te Bozcaada’ya geldiğinde üzüm bağları, meyve ağaçları, tavşanlar ve büyük bir kalenin yıkıntılarıyla karşılaştı, ancak yerleşik kimse bulamadı. Fatih Sultan Mehmet döneminde 1455 yılında Gökçeada (İmroz) ile birlikte fethedilen ada, Osmanlı donanmasının ikmal üssü olarak kullanıldı. Bunun üzerine Venedikliler adaya tekrar asker çıkardılar. 1464’te Mahmut Paşa, adayı tekrar Osmanlı topraklarına kattı. 16. yy’da Bozcaada, Piri Reis haritalarında şimdiki ismiyle belirdi.
(20 Temmuz 2014, Posta212 Gazetesi – Figen Onur)