Patara’da sessiz sakin bir tatil
“Şehrin gürültüsünden, kışın eziyetinden ve kalabalıktan sıkıldım” diyenler, sessiz sakin, huzurlu bir tatil geçirmek için şimdi Patara’ya gitmenin tam zamanı…
Apollon’un doğduğu yer olan Patara, Akdeniz’in mavi-yeşil ikilisi arasında gizlenmiş bir cennet…
Türkiye’nin en uzun plajına sahip, tam 22 kilometre. Doğanın tarihle kucaklaştığı, sessiz sakin sokaklarıyla Patara, şehrin çılgın temposundan uzaklaşıp ruhunuzu dinlendirmeniz için en ideal yerlerden biri.
İster deniz, kum ve güneş üçlüsünü bir arada doya doya yaşayın, ister elinize kitabınızı gölgede huzurlu zaman geçirin. Modern hayatın karmaşasından uzak bir tatil geçirmek istiyorsanız bugünlerde Patara’ya küçük bir kaçamak yapmanın tam zamanı…
Henüz okullar kapanmadı ve çılgın tatil sezonu başlamadı ama Patara sezona çoktan merhaba dedi. Patara’da öyle bol yıldızlı lüks oteller, lüks restoranlar beklemeyin. Zamanın biraz gerisinden gelen Patara’da küçük pansiyonlar ve butik oteller, 10-15 masalı restoranlar bulunmakta.
Akşamları gidebileceğiniz birkaç küçük bar var ama yüksek sesli müzik ve çılgınca eğlenceler yerine, rahatsız etmeyecek düzeyde müzik çalınıyor. Bu samimi ortamda, arkadaşlarınızla sohbet edip içkinizi yudumlarken, yan masadakilerle de kendinizi derin bir sohbetin içinde bulabilirsiniz. Patara’da güneşte miskince uzanıp, günleri sakince geçirmenin dışında neler yapılır.
İşte Patara’da tatilde yapabileceğiniz diğer aktiviteler:
TARİH GEZİNTİSİ
Patara’da gezerken her an bir tarihi duvara, sütuna rastlayabilirsiniz. Lykia’nın en eski ve en büyük kentlerinden biri olan Patara, Xanthos Vadisi’nde denize açılan tek kapı olması nedeniyle zamanında büyük önem taşıyordu. Zaten Patara plajının tek girişi de bu antik kentin içinden. Plaja gitmeden önce aldığınız müze biletiyle antik kenti gezebilirsiniz.

İmparator Neron, Patara Limanı’nın iki ağzına 12 metre yükseklikte 2 bin yıl önce iki dev deniz feneri yaptırmış. 2008 yılında dev kum yığınının altından çıkarılan fener, Roma İmparatoru Neron tarafından yaptırılmış. Dönemin Patara kazı başkanı Prof. Dr. Havva İ. Işık’ın kamuoyuna yaptığı açıklamaya göre bu fener 2 bin yıl kadar önce liman ağzına yapılan 12 metre yüksekliğindeki iki fenerden biri. Patara’da bulunan bu deniz feneri dünyada var olan en eski orijinal deniz feneridir. Patara kumsalında güneşlenirken, fenerin kalıntılarını rahatlıkla görebilirsiniz.
Zafer Takı ve ana cadde
Şehre girişte size görkemli ve çok iyi korunmuş bir “Roma Zafer Takı” karşılıyor. Takın içinde geçen taş yol, kısmen korunmuş durumda. Kuzeybatıdaki limanı güneydeki Devlet Agorası’na bağlanmakta ve Anadolu’nun en geniş ve iyi korunmuş caddelerinden biri özelliğini taşımaktadır. Doğu kenarına 1.50 m genişliğinde bir kaldırım döşenmiştir, tekerlek izi yoktur ve altından kanalizasyon geçmektedir. Her iki yanı sütunlarla sınırlanmıştır; bunların oluşturduğu üzeri örtülü görkemli geçeneklerin arkasında dükkanlar bulunur. Sütunlu yan caddelerden birinin, Korinth Tapınağı’nın az kuzeyinden ayrılarak limanın güney kenarı boyunca batıya uzandığı anlaşılır.
Kumsalda at safari
Patara’daki at safari turları farklı rotalardan yapılıyor. Safaride ilk durak, M.Ö. 5. yüzyıldan kalma antik Patara kenti. Rüzgârların savurduğu kumlarla örtünen kentte antik Athena Tapınağı’nın yanı sıra Likya döneminden kalma hamamlar, lahitler ve yapı kalıntıları gezilebiliyor.
Kaplumbağaların yolculuğu
Kaplumbağa seviyorsanız, yavruların yumurtadan çıkıp denize ulaşmalarını izleyebilirsiniz. Patara’nın bir özelliği de, 5 ayrı deniz kaplumbağası türünün ikisi Patara sahilinin 17 bölgesini yumurtlama kumsalı olarak kullanmaktadır. Yumurtlama dönemleri koruma altına alınan bölgeler, kırmızı bayrak dikilerek işaretlenmektedir.
Tiyatro
Kentin en güney ucundaki Kurşunlu Tepe’ye yaslanmış olan tiyatro, Helenistik Dönem (İ.Ö. 2. yy.) özellikleri taşımakta. Ancak İ.S. 1.YY’ın ortalarında birçok Likya kentinde etkisini gösteren depremle yıkılmış ve yeniden inşa edilmiş olup, bugün büyük ölçüde plajdan gelen kumla doludur. Doğu girişindeki mükemmel kitabe İ.S. 147’deki onarım ve ekleri anlatmaktadır.

Toros Yaylaları
Deniz ve güneşten farklı bir şey denemek istiyorsanız yaylaya çıkabilirsiniz. Likya Yolu üzerinde bulunan Bezirgan Yaylası, Patara’ya yaklaşık 20 dakika mesafededir. Bezirgan’dan sonra, Gömbe Yaylası, Uçarsu Çağlayanı ve Yeşilgöl’ü içine alan muhteşem bir rotayı takip edebilirsiniz.
Dünyanın ilk parlamento binası:
Tarihin ilk meclis binası Patara’da bulunmakta. İki yıl önce restorasyonu tamamlanan meclis binasının yenileme çalışmaları 2 yıl sürdü ve çalışmalar kapsamında meclisin taş oturma sıraları, iç ve dış duvarları, kapıları baştan sona restore edilerek ayağa kaldırıldı.
(25 Mayıs2014, Posta 212 Gazetesi – Figen Onur)