Fokların diyarı: Foça
Denizi, balığı, taş evleri, begonvilleri, tarihi, denizcileri ve tertemiz havası ünlüdür Foça’nın. Gündüzleri sakindir sakin olmasına ama geceleri de bir o kadar eğlencelidir…
Foça’ya en son motosikletle gitmiştim. Amacım, zamandan kazanıp bir an önce kendimi serin sulara atmaktı. Ama öyle olmadı. İzmir’den sonra neredeyse yol boyunca her köyde durdum, köy kahvesinde çayımı içip köylülerle sohbet ettim ve neredeyse her tarihi kalıntıya veya taş eve dokunup, fotoğraf çektim. Böylece, İzmir-Foça arasındaki yaklaşık 70 kilometrelik yolu, normal sürenin neredeyse 2 katı sürede tamamladım.
Köy Kahvaltısı
Foça’ya İzmir’den gidiyorsanız, öncelikle erken saatte çıkmanızı ve kahvaltı yapmamanızı öneririm. Çünkü Menemen’den itibaren çok güzel kahvaltı mekanları var. Çok değil, yaklaşık 30-35 kilometre dişinizi sıkacaksınız. Çardakların altına önünüze serilen köy kahvaltısı, İzmir tulumu, köy kaymağı, gözleme ve Ege güneşinde pişmiş reçellerle kahvaltı, tatile iyi başlamanın ilk adımı. Siz benim gibi köyleri geze geze gitmeseniz de olur.
Önce Foça’ya ulaşın, sonraki günlerde ziyaret edersiniz. Foça sapağı Menemen’i biraz geçtikten sonra karşınıza çıkacak. Foça yoluna girdikten sonra, yaklaşık 30 kilometre daha gideceksiniz.
Foça’ya ulaşır ulaşmaz hemen denize girmek istiyorsanız, sahile inmeniz yeterli. Türkiye’deki birçok tatil yöresinin aksine Foça’nın hemen hemen her yerinden denize hem de kum plajlarda ücret ödemeden girebiliyorsunuz. Belediye, denize girilsin diye belirli yerlere iskeleler yapmış.
Nerede Kalınır?
Kalacaksanız Eski Foça’yı seçin. Çünkü, Yeni Foça, daha çok yazlık evlerin yoğun olduğu bir yer. Butik oteller, pansiyonlar, tatil köyleri. Kısaca, her bütçeye ve zevke göre konaklama tesisi var, birçoğunun önünden de denize girilebiliyor.

Mutlaka Balık Yiyin
Foça’ya gidip de balık yemeden dönülmez. Foçalı balıkçılar, sabah güneş doğmadan denize açılıp tuttukları balıkları restoranlara satar. Balık haline gidip balığınızı kendi elinizle de seçebilirsiniz. Balığın yanı sıra her türlü Ege otundan yapılmış mezeler de balıkçılarda bulunur. Yöresel balık yemeklerini de tatmanızı öneririm. Foça’ya gitmişken, Foça şarabını mutlaka tatmalısınız.
Nerelere Gidilir?
Günlük turlarla Foça adalarını gezebilirsiniz. Orak Adası, İncir Adası, Fener Adası, Hayırsız ada, Kartdere ve Metelik Adası. Siren Kayalıkları da ziyaret edeceğiniz yerler arasında olmalı. Homeros’un Odysseia Destanı’nda adı geçen bu kayalıklarda, Siren’lerin burada yaşadığı sanılır. Efsaneye göre Sirenler, yaptıkları büyülü müzik ve dayanılmaz güzellikteki sesleriyle şarkı söyleyerek gemicilerin yollarını şaşırtıp, kayalara çarpmalarına neden oldukları yönündedir. İşte bu kayalıklar, aslında Akdeniz foklarının yaşadığı yerdir. Şansınız varsa o kocaman kara gözlü foklara rastlayabilirsiniz.
Yel Değirmenleri
Foça’nın hemen girişindeler. Deniz göründükten sonra tepeden aşağı doğru inerken Top Dağı üzerinde yer alıyorlar. Restorasyon çalışmaları devam ediyor. Bir yandan Foça ayaklarınızın altında uzanırken, diğer yanda tarihi değirmenler fotoğraf çekmek için ideal mekanlardan biri. Özellikle değirmenler arka plandayken selfie çekmek de neredeyse moda haline geldi.
Tarihi Yerler
Phokaia Antik Kenti: Eski Foça ile Yeni Foça arasında yer alır. Tarihi, M.Ö. 2000 yıllarına kadar uzanır. Burada kazı çalışmaları uzun yıllardır devam ediyor. Athena Tapınağı’ndaki kazılar da büyük bir ilerleme kaydedildi. Phokaia Antik Kenti’nin 8 kilometre uzaklığında mezar kalıntıları da görülecek yerler arasında.
Su Kemerleri: Orta çağda yapılmış olan Su Kemeri’nin büyük bir kısmı hala ayakta. Üstelik 20. yüzyıla kadar kentin su ihtiyacı halen bu kemerler sayesinde karşılanıyormuş. Fotoğraf çekmek ve gezmek için listenize kaydetmeyi unutmayın.
Beş Kapılar Kalesi: Kökeni Roma İmparatorluğu’na kadar dayanır. 11. yüzyılda yapılan kale içinde Bizans döneminden kalan kalıntılar da bulunmaktadır. Doğu Roma İmparatoru Michael Paleologos tarafından Cenevizli Manuel Zacharna’ya 1275 yılında verilen Beş Kapılar Kalesi, Cenevizliler tarafından onarılıp kullanılmıştır.
Foça Antik Tiyatrosu: Anadolu’nun en eski tiyatrosu olma özelliğini taşır. Tarihi, İ.Ö. 4.Yüzyıl’a kadar uzanır. Yapımında bölgeden çıkarılan taş olan tufa taşı kullanılması dikkat çeker.
Foça’nın Kolonileri
Samsun ve Lapseki’nin Foçalı denizciler tarafından kurulduğunu biliyor muydunuz? Hatta Fransa’daki Nice desem… Denizciliğe ve yeni yerleri keşfetmeye meraklı olan eski Foçalılar, denizlere açılarak Marsilya’ya kadar gitti. Üstelik kürekli gemilerle… Foçalılar denizleri aşıp yurt içi ve yurt dışında yaklaşık 30 koloni kurmuşlar. Midilli, Velia-Güney İtalya, Marsilya-Güney Fransa, Nice-Güney Fransa, Antibes-Güney Fransa, Alalia-Korsika ve Ampuria-İspanya bu kolonilerin başında gelir.
Phokaia
İzmir’in Foça ilçesinin Antik Çağ’da ve Bizans Dönemi’ndeki adı Fokai’dir. 12 İon kentinden biridir. Önceleri kentin kuruluşu M.Ö. 11. yüzyıl Aioller tarafından gerçekleştiği, M.Ö. 9. yüzyılda ise kentin İon tarafına geçtiği düşünülüyordu. Fakat yapılan son araştırmalar kentin kuruluş tarihini M.Ö. 2000’e kadar geri götürüyor. İsmini Fok balıklarından aldığı rivayet edilir.
Heykeltıraş Telephanes (M.Ö. 5. yüzyıl), Mimar Theodoros (M.Ö. 4. yüzyıl) ve ünlü komutan Dionysos (M.Ö. 494) Phokaialı ünlüler arasındadır.
Foça’nın tarihi kalıntılarından Herodotos Duvarı’nın, yapılışından ve mimarisinden tarihin babası Herodotos da söz eder ve ortaya çıkarılan kalıntılar onun tariflerinin
aynısıdır.
(15 Haziran 2014, Posta 212 Gazetesi – Figen Onur)
